Hulusi Akar: “Daha Fazla Mülteci Alamayacağımızı, Yeni Bir Göç Dalgasının Mümkün Olmadığını Belirttik”
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar Tokat’ta; “4 milyona yakın Suriyeli kardeşimizi ülkemizde misafir ediyoruz. Buradaki şartlar gereği ilave mülteci kabul edemiyoruz veya barındıramıyoruz çünkü yeni bir göç dalgası bizim için pek mümkün değil, kabul edilemez ve dolayısıyla faaliyetlerimiz devam ediyor.” Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’de tutmaya çalışıyorlar.Bunun dışında başka bir amacımız yok ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı kararı var. Bu kararın bütüncül ve kapsamlı bir şekilde uygulanmasına olan inancımız arttı” dedi.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bugün Tokat’ta basın toplantısı düzenledi. Akar’ın açıklamaları şöyle:
“BÜTÜN KOMŞULARIMIZIN, BİRİNCİLİK IRAK VE SURİYE’NİN SINIRLARINA SAYGI DUYUYORUZ”
“Terörle mücadelemiz tüm hızıyla devam ediyor. Terörle mücadele derken ilk söylememiz gereken şey, bunu herkesin iyi bilmesi. Terörle mücadele biliyorsunuz 2013’ün ortalarında analiz süreci devam etti- Ancak bu konu bildiğiniz gibi teröristler tarafından istismar edildi.24 Temmuz 2015 tarihi itibariyle geniş çaplı operasyonlarımız başladı.
Artık Kuzey Irak’ta mücadele netleştiğine göre, onları bırakmadık, bırakmayacağız. Bunun herkes tarafından anlaşılmasını istiyoruz. Çünkü böyle bir şey yaparsak bir gün tekrar bir araya gelip ülkemizin başına bela olabilirler. Bunları kaynağında yok etmek hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Çünkü Irak ve Suriye başta olmak üzere tüm komşularımızın sınırlarına saygı duyduğumuzu söylüyoruz. Egemenlik haklarına saygı duyuyoruz. Öte yandan, komşularımızın ve diğer ülkelerin bizi anlamasını bekliyoruz.
40 yıldır asil milletimizin başına bela olan bu terör belasından halkımızı kurtarmaya kararlıyız. Mehmetçik ‘girilmez’ denilen yerlerden girdi, ‘ulaşılmaz’ denilen yerlerden çıktı ve çıkmaya devam ediyor. Mehmetçik inlerini, karargâhlarını, barınaklarını sözde yıktı, biz de yıkmaya devam ediyoruz. Çabalarımız son teröristi de etkisiz hale getirene kadar devam edecek. Kuzey Irak’ta bu çalışmaları yürütürken, 2011’den itibaren Suriye’de gelişen askeri ve silahlı kurumlar çerçevesinde PKK’dan hiçbir farkı olmayan bazı teröristler ve YPG’liler buraya yuvalanmışlardır. Burada birtakım planlar yapmışlardır. programları ve terör koridoru oluşturmaya çalıştı. Buna asla izin vermeyeceğimizi baştan söyledik. Neyse ki teröristler kazdıkları çukurları gömdüler.
“MÜCADELEMİZİ BİLİNÇLİ OLARAK BOZMUŞTUK”
Çabalarımızı bilinçli olarak çarpıtanlar var. Doğruyu söylemeyenler var. Oradaki çabamız sadece teröristlere karşıdır. İster Kuzey Irak’ta, ister Kuzey Suriye’de. Bunlar PKK, YPG, DEAŞ ve türevleridir.
Öte yandan tüm bakanlıklarımızla birlikte Suriye’nin kuzeyinde hayatın normalleşmesi için elimizden geleni yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Teröre destek verenler var, onlara malzeme getirenler var diyoruz. Arkalarında kim olursa olsun, kimler destek verirse versin, ne yaparlarsa yapsınlar son teröristi de etkisiz hale getirerek asil milletimizi bu beladan kurtarmakta azimli ve kararlıyız.
“YENİ BİR GÖÇ DALGASI BİZİM İÇİN MÜMKÜN DEĞİL”
Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Moskova’da Suriye konulu bir toplantı yapıldı. Bu toplantıya Fidan Bey ile birlikte katıldık. Karşı tarafta Rusya ve Suriye’nin savunma bakanları ve istihbarat liderleri vardı. Onlarla konuştuk. Çok açık ve net bir şekilde Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi biz de tavrımızı ortaya koyduk ve terörle mücadelede taviz vermediğimizi ve veremeyeceğimizi, terörle mücadelede başka bir hedefimiz olmadığını açıkça ortaya koyduk. Öte yandan hepinizin bildiği gibi 4 milyona yakın Suriyeli kardeşimizi ülkemizde misafir ediyoruz. Artık buradaki kurallara göre ek mülteci kabul edemiyoruz veya misafir edemiyoruz, çünkü yeni bir göç dalgası bizim için gerçekten mümkün değil, kabul edilemez ve bu nedenle oradaki faaliyetlerimiz Suriyeli kardeşlerimizi Suriye’de tutmaya çalışıyor. Bunun dışında başka bir amacımız yok, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 2254 sayılı Kararı var. Bu kararın bütüncül ve kapsamlı bir şekilde uygulanmasıyla herkesin daha çok inanacağını da ifade ettik.
Elimizden geldiğince barıştan yana olduğumuzu, Suriye’nin kuzeyindeki çalışmalarımızı bu şekilde yürüttüğümüzü, tek üzüntümüzün terörle mücadele olduğunu söylüyor, bu sorunun çözülmesini diliyoruz. barışçıl yol ve yöntemlerle çözülecektir. Ancak öte yandan ülkemize, milletimize yönelik son saldırı ve saldırılara asla sessiz kalmayacağız; Yapılması gereken her şeyi uygun yer ve zamanda, yeri ve zamanı geldiğinde yaptık ve bundan sonra da yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
“DAVETLERİMİZE GELMEYİNCE YENİ OSMANLILIK GİBİ KAVRAMLARLA BİZİ KABUL ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”
Yunanistan ile bazı sorunlarımız var, önemli sorunlarımız var. Bu sorunların bir an önce çözülmesi, gerginliğin aşılması, müzakerelerin barışçıl yol ve usullerle, diyalog ve uluslararası hukuk yoluyla başlatılması için başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bakanlarımız kararlılık ve kararlılıkla bu çabaları desteklemektedir.
Komşumuz Yunanistan’dan bunların hiçbirine olumlu yanıt alamadık, alamıyoruz. İki yıldır bekliyoruz. Savunma bakanlıkları arasında görüşmeler oldu, ikisini Atina’da, birini Türkiye’de gerçekleştirdik. Dördüncüsü için Türkiye’ye gelmeleri lazım, gelmelerini bekliyoruz. Maalesef bu konuda beklememize rağmen davetlerimize rağmen gelmediler. Gelmedikleri için ne yazık ki bizi neo-Osmanlıcılıkla, yayılmacılıkla, revizyonizmle ve bunlara benzetilen bazı kelime ve kavramlarla suçlamaya çalışıyorlar. Hiçbir anlam ifade etmiyorlar, hiçbir anlam ifade etmiyorlar. Temeli yok. Neo-Osmanlıcılık, biz ne yaptık? Türkiye ne yaptı? 1923 Lozan Uzlaşması, Lozan 1947’den sonra Paris Konferansı, bu statüler o zamandan beri devam ediyor. Bu statüleri çarpıtan, adaları silahlandıran Yunanistan’dır. Ağzımıza gelen, burnumuzun dibine giren Yunanistan sürekli provokasyon yapıyor. Daha dün balıkçılarımızı rahatsız eden Yunanistan.
“MEGALI FİKRİN NEDİR?”
Hiçbir tacizi, tecavüzü cevapsız bırakmayacağımızı defalarca söyledik. Bu bahiste kararlıyız ve kararlıyız. Tüm birliklerimize bu bahis konusunda talimat verildi. Taciz etmeyeceğiz, tecavüz etmeyeceğiz, saldırmayacağız. Ancak bize bir şey yapılırsa asla cevapsız bırakmayacağız. Bizi neo-Osmanlıcılıkla suçlayanlara diyoruz ki, sizin Megali İdea’nız ne oldu? Yıllardır Megali İdea’nın peşindeler. Üstünü örtmek için Türkiye’yi anlamsız, mesnetsiz kavramlarla itham ediyorlar.
Diyoruz; Güvendiğiniz dağlara kar yağmadan önce kararınızı verin ve ayaklarınızı yere basmayın. Dostluk elimizi samimiyetle uzatıyoruz, bu dostluk elini tutmakta gecikmeyin, tereddüt etmeyin.
“ANKARA’DAN YANLIŞ HESAP İADE EDİLMİŞTİR”
Yaptığınız onca şeye rağmen yine de diyalog diyebiliriz. Onun için ‘Görüşelim, tartışalım, konuşalım’ diyoruz. Biz kendimize güveniyoruz, haklıyız. Tüm konuşmalara evet diyoruz. Ama ne yazık ki karşı tarafta bu konuda bir sıkıntı görüyoruz. Başkalarını arkanıza alarak bir maceraya kapılmayın. Tarihte bunu yaptığınız için sonuçları malum. Türkiye’nin hiç kimse için tehdit olmadığını da söylüyoruz.
Hesabınızı düzgün yapın. Aksi takdirde yanlış hesap Ankara’dan dönecektir.”